Yetinme en büyük mutluluktur, aksi halde insan elindekilerin değerini bilmez. Yetinmeyen insan hep daha fazlasını arar. Bencil insan, mutsuzdur çünkü hep sahip olmadığı şeylerle mutlu olmaya çalışır. Sahip olmak çöküşe, var olmak ise yükselişe götürür.
Var olmak ancak tekamül yolunda mümkündür, var oluş gerçekten yaşayan insanı tanımlar. Hayatı doyasıya yaşamak için Dünya Değişim Akademisinde uygulanan Değişim Sanatını uyguladığınızda nefes alıp vermenin hayatta en güzel şey olduğunu deneyimleyeceksiniz. İşte o zaman doğal olarak yetinme yetisi ortaya çıkacak.
Her türlü çaba ve mücadele sizi gerçeklerden uzaklaştırır ve köleştirir. Özgürleşmek için doğal olmak, kendin olmak gerekir. Kendin olmayınca egonun ve bencilliğin gölgesinde hareket edersiniz. Ego, insanı sahip olmadığı şeylere yönlendirerek, onlara sahip olması için çaba haline sokar.
Egonun etkisiyle insan daha da bencilleşir ve üstelik bunun farkına varmaz. Mutluluktan uzaklaşma bu şekilde gerçekleşir, mutlu olmak için olmayan şeylerin peşinden koştuğunuzda kendi özünüze yabancılaşırsınız. Bu şeylere sahip olunca bunlara olan ilginiz gider, yetinme azalır ve daha fazla şey istersiniz. Böylece bu kısır döngü devam eder.
Bir gün ‘Ben ne yapıyorum, neden acı çekiyorum?’ dediğinizde işte o zaman uyanış başlar. Acı ancak farkındalık sayesinde yok olur. O zaman hayat mücadelesinin ne kadar anlamsız olduğunu anlarsınız. Zamanın boşuna geçtiğini anladığınızda da uyanış başlar, o zaman zamanın en değerli şey olduğunu anlar ve onu öldürmekten vazgeçersiniz. Kendinize yolculuk bu şekilde başlar.
Kendinize yolculuğu başlatmak için o köprüden geçmek gerekir. Cesaretle kendinize giden yolu gördüğünüzde, o köprüden de cesurca geçeceksiniz ve o yolda yürüyeceksiniz. Bunun için farkındalık ışığına ihtiyaç vardır. En değerli zaman, ‘şu an’ dan geçer ve zaman , ‘ Aydınlanma Zamanı’ dır.!