Ekonomik göstergeler 2019 yılının Türkiye için son derece sıkıntılı bir süreci beraberinde getireceğini göstermektedir.
2019 yılı itibarı ile ekonomik veriler değerlendirildiğinde, muhtemel yaşanacakları şu şekilde özetlemenin mümkün olduğunu düşünüyorum.
Öncelikle vatandaşın alım gücü daha da düşecek.
İşsizlik bir önceki yıldan daha fazla artacak.
Özel sektörde işten çıkarmalar devam edecek.
Vergiler artacak.
Devletin yıllardır uyguladığı bazı ailelere yapılan yardımlar ya bitecek ya da çok azalacak.
Ticaret hayatıyla uğraşan birçok şirkette iflas ve konkordato talepleri artmaya başlayacak.
Döviz kuru yükselmeye devam edecek.
Milli paramız değer kaybedecek.
Ekonomik anlamda sıkıntı yaşayacak ülke insanı olarak peki bizler ne yapmalıyız?
Öncelikle ülkenin içerisinde bulunduğu durumu değerlendirip mahalli seçimlerde, eğitim seviyemizin, yorum zekamızın ve vatan sevgimizin el verdiği oranda bir partiye oy vermeliyiz.
Ekonomik gücümüzü masaya yatırıp ekstra harcama yapmamalıyız.
Dövizle borç alıp, borç vermemeliyiz.
Bankalardan asla kredi almamalıyız.
Trafik kurallarına sonuna kadar uyup, özellikle park ve hız aşımlarına maksimum dikkat ederek ekstra trafik cezası ödememeye çalışmalıyız.
Yaz tatili, kış tatili gibi faaliyetleri bir iki yıllığına rafa kaldırmalıyız.
Evimize beyaz eşya veya yeni bir araba gibi büyük para vererek yapılacak alımlardan kesinlikle uzak durmalıyız.
Yaşam standardımızı düşürüp daha dikkatli bir hayat yaşarken, canım ülkemin mutlu ve refah dolu günler görmesini umut etmeye devam etmeli ve enseyi asla karartmamalıyız.
Bu kapsamda, ekonomik anlamda dikkat edeceğimiz özenin yanında geleceğimizin en önemli parçası olan çocuklarımıza daha fazla özen göstermeye devam etmeliyiz.
Ülkemizin içinde bulunduğu durumun tek sebebi öngörüsüzlük ve cehalettir.
Canım ülkemi saran bu cehalet sarmalından kurtulmanın tek yolu da çocuklarımızın, her söylenene inanan değil, okuyan, sorgulayan ve bilimsel alt yapıya önem veren, vatan ve Atatürk sevdalısı birer yurttaş olarak yetiştirilmesinden geçtiğini asla unutmamalıyız.