Öncelikle donuk kredi ne anlama geliyor buna değinmek istiyorum.
Donuk kredi, özetle bankaların daha önce verdikleri kredileri geri toplayamama halidir. Bu durum geri ödenemeyen kredi veya tahsili şüpheli kredi ismini alıyor.
Bir şirket ekonomik anlamda iflas durumuna gelince, kredi aldığı bankanın yolunu tutuyor. Banka ile karşılıklı olarak anlaşma yoluna gitmeye çalışıyor.
Bankalar kredi verdiği firmanın iflası durumunda olduğunu görünce, verdiği kredinin kendisine geri gelememe ihtimali üzerine anlaşma yoluna giriyor.
Genellikle iflas durumundaki şirketler banka ile anlaşarak borçlarını uzun bir zamana yayarak yapılandırıyorlar.
Yapılandırılmış borçlar yüzünden bankalar verdikleri kredilerden planladıkları kar oranını alamaz hale gelince, yeni kredi veremez hale geliyor.
Bu durum ise kredilerle ayakta kalmaya çalışan canım ülkemin vatandaşını ve ticaret hayatını kıpırdayamaz hale getiriyor.
İflas aşamasındaki firma kredi borçlarını yapılandırıp uzun vadeye yayınca, sıra kendisini kurtarmaya geliyor.
Ancak bu aşamada da sıcak paraya ihtiyaç duyuluyor.
Firma gene bir bankanın kapısını yeni kredi için çalıyor.
Hemen hemen her banka aynı durumda olduğu için ve vereceği kredinin geri gelmeme durumunu düşünerek kredi talebini geri çeviriyor.
Sonuç, kaçınılmaz. İflas.
Krediler donuk.
Piyasalar donuk.
Vatandaş donuk.
Türkiye'de bireysel kredi kartı veya kredi borcunu ödeyemeyip yasal takibe girenlerin sayısı 3 milyon 230 bin kişiyi geçti ve bu rakamlar kriz derinleştikçe artmaya devam ediyor.
Bir ülkenin ekonomik anlamda ki refah seviyesinin göstergesi geri ödenemediği için takibe düşen kredilerin ne kadar az olduğu ile doğru orantılıdır.
Artık herkes aklını başına toplamalı ve ülkenin gerçek gündemine dönerek, oy saymayı bırakmalı ve ülkeyi içerisine girdiği ekonomik krizden kurtarmanın yollarını aramalıdır.