Öncelikle bilinmesi gereken en önemli konu, Arap olmanın, Arap kültürünü yaşamanın veya Arap dilini kullanmanın yanlızca Araplar için önemli olduğudur.
İslam adına Türk halkına Arap kültürünü dayatmaya çalışmak kabul edilebilir bir konu değildir.
Hiçbir Türkün bünyesi bu insanların ne kültürünü ne de dilini kabul etmeye müsait değildir. Türkiye’de son 15 yılda yapılmaya çalışılan Araplaşma dayatması resmen insanlık suçudur.
İslam tarihi ve İslam-Batı ilişkileri ile Ortadoğu hakkında uzmanlaşmış batılı uzmanlar arasında en çok okunan yazarlardan olan Bernard Lewis, Ortadoğu isimli eserinde aynen şöyle söylüyor.
Türkler, İranlılar'ın ve Araplar'ın asla yapmadıkları bir şeyi yaparak milli kimliklerini İslamiyet'e gömdüler. Türk adı, Batılılar için olduğu kadar Türkler için de Müslüman ile eşdeğer olmuştu. Türkler'in İslamiyet'e bağlılıklarının ciddiliği ve gerçekliği düzeyine başka hiçbir halkta rastlanmamıştır.
Kimsenin unutmaması gereken önemli tespitlerden bir tanesi de, İslam’ın yalnızca bir inanç ve ibadet meselesi değil, aynı zamanda bir kimlik ve sadakat meselesi olduğudur.
En önemlisi de, kimlik ve sadakattir.
Yapılan bütün mücadelenin amacı, Türk kimliğini yok ederek Anavatanımız olan bu coğrafyada herkesi İslam adına Araplaştırmaya çalışmaktır.
Tek engel Türk olma vasfıdır.
Son yıllarda yapılan bütün uygulamaları bu çerçevede takip ettiğimiz zaman, her şey apaçık orta yerde durmaktadır.
1919 yılında, Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışıyla başlayan Türklüğümüzü kaybetmeme ve var olma savaşı an itibariyle hala devam etmektedir.
Yaşadığımız coğrafyada yapılacak en mantıklı şey, Ortadoğu ülkelerinin birbirleri ile olan ilişkilerinden tamamen uzak durmak ve asla Arap kültürünün bu topraklarda canlanmasına izin vermemektir.
Ortadoğu ve Arap kültürü demek, diktatörlük, öfke, fakirlik, işsizlik, eğitimsizlik, umutsuzluk, kan ve ölüm demektir.
Ortadoğu coğrafyası tam bir kaos ortamıdır. Herkes şu soruyu kendine sormalıdır.
Canım ülkeme dayatılmaya çalışılan Arap kültüründe yaşayan Müslüman insanlar, neden hep Hıristiyan coğrafyasına kaçmaya çalışmaktadırlar.
Bu sorunun tek bir cevabı vardır.
Ortadoğu’da yaşanan her hikaye acı bir sonla bitmektedir.
Türkiye için doğru olan, milli kimliğimize, medeniyete ve bilime sadakatle bağlı olmaktır.