Altmışlı yıllar Amerika Birleşik Devletlerinde ırkçılığın en yoğun şekilde yaşandığı tarihlerdi.
1968 Meksika Yaz Olimpiyatları hiçbir zaman unutulmayacak bir eyleme tanıklık etmişti.
200m yarışı koşulmuş ve yarış sonunda ABD’li siyahi atletlerden Tommie Smith Olimpiyat 1’ncisi, John Carlos ise Olimpiyat 3’ncüsü olmuştu. Avustralyalı beyaz atlet Peter Norman ise yarışı Olimpiyat 2’ncisi olarak tamamlamıştı.
Sıra müsabakanın ödül törenine gelmişti.
Smith ve Carlos dayanılmaz hale gelen ırkçılık faaliyetlerini protesto etmek için bir plan yapmışlar ve bunun için en güzel yerin madalyalarını alacakları kürsü olduğuna karar vermişlerdi. Kendileri gibi kürsüye çıkacak olan Avusturyalı atlet Norman’a kendileri ile beraber hareket etmek isteyip istemediğini sordular.
Norman destek vereceğini ancak, nasıl bir eylem yapacağınıza karar verdiniz mi diye sorar.
Cevap: Hayır olur.
Norman ben sizi yönlendireceğim der.
Elinize siyah eldiven giyeceksiniz ve eldivenli elinizi yumruk yaparak havaya kaldıracaksınız. Bununla ırkçılığı protesto edeceğiz. Ayakkabılarınızı çıkartıp çorapla kürsüye çıkacaksınız bununla fakirliği protesto edeceğiz. Ben de OPFHR (İnsan Hakları İçin Olimpiyat Projesi) rozetiyle çıkacağım kürsüye der.
Dünyada çok büyük yankı getiren bu olay sonrasında ülkesine dönen Tommie Smith ve John Carlos’un sporculuk lisansları iptal edilerek bir daha spor yapmalarına izin verilmez.
Peter Norman’ı da aynı son Avustralya’da beklemektedir. Onun spor hayatı da sona erer.
Ülkelerinde ölüm tehditleri alan, evlilikleri biten, aileleri dağılan bu insanlar çok acı günler yaşarlar.
Uzaktan da olsa yıllarca görüşen bu 3 arkadaşın son buluşmaları ise 3 Ekim 2006 tarihinde, kalp krizinden 64 yaşında ölen Peter Norman’ın cenazesinde olur.
Melbourne’de yapılan cenaze töreninde Norman’ın tabutu, Tommie Smith ve John Carlos’un omuzlarındadır.
Cenaze töreninde Tommie, Normanın ailesine dönerek şunları söyler; “Peter Norman, doğru olanın hiçbir zaman yanlış olmayacağına inanan bir adamdı. Her zaman benim dostum olarak kalacaktır. Bu ruh hiç ölmeyecek. Siz de bu kaya gibi sağlam miras ile yaşayacaksınız.”
Zaman bu 3 arkadaşı haklı çıkardı.
Smith ve Carlos Amerika Birleşik Devletlerinde ırkçılığa karşı sembol oldular. Yıllar sonra bile olsa hakları iade edildi. Peter Norman için ise 2012 yılında Avustralya hükümeti özür yazısı yayınlayarak Norman’ın kahraman olduğunu ilan etti.
Benim gözümde Pierre Webo’nun, Paris Saint Germain - Başakşehir maçının dördüncü hakeminin yaptığı ırkçı söylem karşısındaki tavrı en az Smith, Carlos ve Norman’ın ki kadar onurludur.