Kuzey Carolina, Durham'daki Duke Küresel Sağlık ve İnovasyon Merkezi'nin tahminlerine göre COVID-19'a karşı geliştirilen üçüncü aşama deneme sonuçları onaylanmış aşılarla 2021 yılının sonuna kadar dünya nüfusunun üçte birinden fazlasının aşılanabileceği düşünülürken, ekonomik durumu yeterli olmayan ülkelerdeki aşılama faaliyetlerinin 2024 yılında tamamlanabileceği düşünülüyor.
Dağıtım kapasitesi en yüksek seviyede olan Astra Zeneca, Pfizer ve Moderna aşılarının 2021 yılı için toplam 5,3 milyar doz üretim kapasitesi olacağı tahmin ediliyor.
2021 yılı için tahmin edilen üretim kapasitesiyle Avrupa Birliği'ne dahil 27 ülke ile beraber ABD, Rusya, Avustralya, Çin ve Kanada’nın sipariş verdiği aşı miktarları ile birlikte her şey planlandığı gibi gerçekleşirse dünya nüfusunun yalnızca %13’lük kısmı aşılanmış olacaktır.
Astra Zeneca, Pfizer ve Moderna aşıları dışında, Rusya’da Gamaleya Ulusal Epidemiyoloji ve Mikrobiyoloji Merkezi'nde oluşturulan Sputnik V aşıyla da 2021 yılından itibaren Rusya dışında her yıl 500 milyon kişinin daha aşılama kapsamına dahil edilebileceği ifade ediliyor.
Halen çalışmaları sürdürülen ancak üçüncü aşamaya henüz ulaşamamış aşılarda dünya üzerinde uygulamaya başlandığında 5.3 milyar doz olan üretim kapasitesi 7.4 milyara yükseltilebilecektir. Muhtemeldir ki yükselen üretim kapasitesi gene zengin ülke vatandaşlarına ekstra aşı olarak gidecektir.
Ekonomistler tarafından yapılan bir tahmine göre, bir COVID aşısının dünya üzerinde üretimini teşvik etmek için top yekun bir strateji oluşturulduğunda 150-170 milyar dolarlık harcama gerekecektir.
Böyle bir durumda her ülke aşı için yatırım yapamayacaktır.
Çünkü aşı ile ilgili olarak ekonomiyi takip eden uzmanların ifadesi aynen şöyle “dört onay aşamasının tümü boyunca bir aşının geliştirilmesi için normal harcama 1 milyar doların üzerinde ve başarı garantisi yok.”
O halde firmalar tam da bu noktada karar aşamasına geliyor.
Sonucu belli olmayan bir aşı çalışması için 1 milyar dolar harcayıp fakir ülkeler dahil dünya üzerinde hayatlar mı kurtaralım yoksa zengin ülkelerdeki yaşlı insanların yaşamlarını kademeli olarak uzatacak ve sürekli para getiren kanser ilaçlarımı üretelim?
Cevap belli.
Kendileri için devlet destekli aşı üretecek olan ülkeler öncelikli olarak vatandaşlarını ve ekonomilerini gözeterek hareket edeceklerdir. Ekonomik durumu zayıf ülkelerin vatandaşları ise kişisel korunma tedbirleriyle hayatta kalmaya çalışarak zengin ülkelerin kendi ekonomilerini toparlamasını ve bir ihtimal kendilerine yardım etmelerini bekleyeceklerdir.
Biz ne mi yapıyoruz?
27 Mayıs 1928 tarihinde kurulan, tifodan tetanoz’a kadar birçok aşıyı üreten ve 1938 yılında yaşanan kolera salgını sebebiyle şuan bize aşı göndermesini beklediğimiz Çin’e 1 milyon doz aşı yollanmasını sağlayan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsünün 2. Kasım 2011 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 663 sayılı kararname ile neden kapısına KİLİT vurulduğunu düşünüyoruz.