Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Almanya’da Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile yaptığı görüşme sonrasında icra edilen ortak basın toplantısında şu ifadeleri kullandı.
"Tüm turizm çalışanları, otellerde, restoranlarda çalışanlar, şoförler, havaalanlarında çalışanlar, tur rehberleri de dahil turistin görebileceği herkesi mayıs sonuna kadar aşılayacağız."
İki kelime arasında kaldım.
Aşılanmak mı? Aşağılanmak mı?
İnsanın zoruna gidiyor.
Kendi ülkende kendini değersiz hissetmek.
En acısı ne biliyor musunuz?
Akrabalarımız öldü, analar öldü, babalar öldü, genç insanlar öldü.
Ama aşılama kararı, turistlerin keyfe keder gezip eğlenip tatil yapacağı güzergah dikkate alınarak yapılacak.
Türkiye’de iki grup insan var artık.
Turistlerin görebileceği Türkler ve turistlerin göremeyeceği Türkler.
Turizme katkı sağlamak için şöyle bir teklifim olacak.
Kültürel gezi kapsamında, sıhhi bütün önlemler alınarak tur otobüsleriyle turistlere gösterilmeyen Türk vatandaşları ne yer, ne içer, nerelerde yaşar diye yapılacak bir geziyle turizm faaliyetine ayrı bir renk katılabilir.
Turistlerin rahat etmesi ve kendini huzurlu hissetmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Yayınlanacak bir yönetmelikle, turistle karşılaşacak vatandaşlara üzerinde İngilizce, Almanca ve Rusca “AŞISI YAPILMIŞTIR” yazısı olan tişörtler giydirilmesinin ihmal edilmemesi gerekmektedir.
Henüz aşılanmamış olan, öğrencilerin görebileceği öğretmenleri, sağlık sektöründe çalışanların her gün eve döndüğünde görebileceği eşleri, müşterileriyle sürekli iletişimde olan taksi, dolmuş ve otobüs şoförlerini, inşaatlarda, fabrikalarda yan yana çalışıp birbirleriyle sürekli iletişimde olan emekçileri, halkla iç içe olan polis ve jandarmayı düşündükçe içi acıyor insanın.
Ne demişti ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK.
"Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden rahat yaşamak isteyen toplumlar önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkûmdur."