Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü sorununa yasal çerçevede çözüm getirmek üzere TBMM’ye kanun teklifi sunacaklarını açıklamasından sonra, özellikle kendi partisinden ve içinde bulunduğu Millet İttifakından şiddetli eleştiriler geldi.
Sayın Kılıçdaroğlu’na yapılan eleştirilerle haksızlık yapıldığını düşünüyorum.
İlk eleştiri, Kılıçdaroğlu pas verdi Cumhurbaşkanı golü attı şeklindeydi.
Bu görüşe kesinlikle katılmıyorum.
Öncelikle pasın verilebilmesi ve golün atılabilmesi için her iki kişinin de aynı takımda olması gerekir.
İkinci eleştiri ise, bu yapılan açıklama ile muhafazakar seçmenden Cumhuriyet Halk Partisine oy geleceğini düşünmek saflık olur şeklindeydi.
Muhtemeldir ki Sayın Kılıçdaroğlu da yapılan bu açıklama ile muhafazakar seçmenden kendi partisine oy gelmeyeceğini biliyordur.
Sayın Kılıçdaroğlu yaptığı bu hamle ile ilk olarak, Adalet ve Kalkınma Partisinden kopmuş ve kararsız olan seçmenin kafasında oluşan ve Cumhuriyet Halk Partisi iktidarda yer alırsa, bizim başımızdaki başörtüsü ile uğraşır mı şeklindeki düşünceyi ortadan kaldırmak istemiştir.
Ayrıca bu hamlenin, içerisinde bulunduğu Millet İttifakını da düşünerek yapıldığı kanısındayım.
Başörtüsü konusuna yasal bir çözüm önerilmesinin, Millet İttifakı içerisinde yer alan ve özellikle Gelecek ve Deva Partilerine karşı, Adalet ve Kalkınma Partisinden kopmuş ve kararsız durumda olan seçmenin yaptığı eleştirilerin engellenmesi amaçlanmış diye düşünüyorum.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun eleştirildiği bir diğer konuda ülkenin bu kadar sorunu varken gündeme başörtüsünün getirmenin ne anlamı vardı şeklindeydi.
Unutulmaması gereken en önemli konu şudur.
Karşınızdaki kişi size güvenmezse asla sizi dinlemez.
Sayın Kılıçdaroğlu aylardır helalleşme çağrılarıyla eksik gördüğü güven ortamı tamamlamaya çalışmaktadır.
Şahsi kanaatim, Sayın Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımlarındaki amacın temelinde, barışı ve uzlaşmayı isteyen toplum kitlesinin sayısının artması ve Millet İttifakına güvenin oluşması olduğu kanaatindeyim.