Vatandaşları ulusal kimlik kartları ile ülkemize girebilen ülkeler
Almanya, Belçika, Fransa, Gürcistan, Hollanda, İspanya, İsviçre, İtalya, KKTC, Lihtenştayn, Lüksemburg, Malta, Portekiz, Ukrayna, Yunanistan, Polonya, Bulgaristan
Vatandaşları süresi sona ermiş pasaport ve kimlik kartlarıyla ülkemize girebilen ülkeler
Almanya, geçerliliğini son 1 yıl içerisinde yitirmiş pasaport, Almanya, geçerliliğini son 1 yıl içerisinde yitirmiş kimlik kartı, Belçika, geçerliliğini son 5 yıl içerisinde yitirmiş pasaport, Fransa, geçerliliğini son 5 yıl içerisinde yitirmiş pasaport, İspanya, geçerliliğini son 5 yıl içerisinde yitirmiş pasaport, İsviçre, geçerliliğini son 5 yıl içerisinde yitirmiş pasaport, Lüksemburg, geçerliliğini son 5 yıl içerisinde yitirmiş pasaport, Portekiz, geçerliliğini son 5 yıl içerisinde yitirmiş pasaport.
Yurt dışına seyahat edebilmek için onlarca evrak istenip, sebepsiz bir şekilde vize başvurusu reddedilen veya pasaport geçerlilik sürelerinin bitimine 6 aydan az süre olduğu için vize başvurusunun bile kabul edilmediği bir ülke vatandaşı olarak, çok onur kırıcı ve üzücü bir uygulama olarak görüyorum.
Ülkenin dövize ihtiyacı var ve nereden ne şekilde gelirse gelsin diye yapılan bir uygulama olduğunu düşünüyorum.
Tamamda hiç olmazsa biraz bir duruş gösterebilecek bir şeyler yapabilsek.
Hadi vize uygulaması yapmadan diğer ülke vatandaşlarını kabul ettik ama süresi geçmiş pasaport, kimlik kartı ile ülkeye girilebilmesinin hiçbir açıklaması olamaz.
Galiba canım ülkemin ekonomik durumu düşündüğümüzden de vahim diye insanın aklına gelmiyor değil.
Kendi ülke vatandaşından yurtdışına çıkarken 150 TL ülkeden çıkış harcı isteyip, diğer ülke vatandaşlarına süresi sona ermiş pasaport ve kimlik kartlarıyla bile giriş izni vermek, inanılacak gibi değil.
Üzücü ve insanın içini acıtan böyle bir durum neden benim ülkemde yaşanıyor diye düşünürken, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleri her şeyi nasılda özetliyor.
“Ekonomisi zayıf bir ulus, yoksulluktan ve düşkünlükten kurtulamaz; güçlü bir uygarlığa, kalkınma ve mutluluğa kavuşamaz; toplumsal ve siyasal yıkımlardan kaçamaz.”